Türkiye gençliğinin eğilimleri, siyasal tercihleri, ideolojik yönelimleri, nitelikleri ya da olmayan özellikleri üzerine tartışmalar son dönemde iyice yaygınlaştı. Türkiye gençliğinin kalabalık nüfusu ve siyaset sahnesi üzerinde şimdilik oylarıyla kodlanan potansiyeli düne göre çok daha fazla dikkate alınıyor. Muhafazakar yazarların da dahil olduğu tartışma gençliğin dinle kurduğu ya da kurmadığı ilişki temelinde yoğunluklu biçimde sürüyor. Son zamanlarda Z kuşağı diye adlandırılan gençlik kuşağının içine doğduğu yerel ve küresel manzaraya ilişkin Kayseri Dindar Nesil Seks çerçeve çizilecektir. Son olarak da laiklik mücadelesindeki zayıflığının gençlik düzeyindeki nedenleri ve laiklik mücadelesinin ihtiyaçları tartışılacaktır. Gençlik politikalarını organize ederken AKP, yalnızca eğitimin yapılandırılmasıyla sınırlı bir pratiğin ötesinde, toplumsal yaşamda da kültürel ve ideolojik iktidarını kurma ve buna uygun bir yaşam tarzını inşa etme motivasyonuyla hareket etmiştir. Bununla birlikte eğitim, AKP iktidarı için en Kayseri Dindar Nesil Seks alanlardan biri olmuştur ve iktidara gelir gelmez pek çok yönden eğitimde muhafazakârlaşma uygulamalarına girişmiştir. Eğitim reformlarıyla özellikle ilköğretim ve ortaöğretim müfredatları dogmatik, dini ve bilimsellikten uzak içeriklerle doldurulmuştur. Aile, evlilik gibi kurumların erdemli yapıları yoğun propagandanın dayanakları olmuş, kadın özgürleşmesi, eşcinsellik, mahrem yakınlaşma vb. Çeşitli şuralar, reformlar, vizyon belgeleri ile Kayseri Dindar Nesil Seks çıkan dinselleşme ivmesi gittikçe eğitim kurumlarını sarmıştır. Aydınlanma ve modernleşmenin düşünsel değerlerini tasfiye etme çabası ve inanç-ibadet gibi dini yapılarla bu alanın doldurulmaya çalışılması eş zamanlı yürümüştür. Belediye ve devletten alınan ihalelerle yurt kapasitesi ve imkanını arttıran bu örgütlenmeler, ortaokul, lise, üniversite ve her kademeden öğrencilerle kurabileceği ilişkinin olanaklarını genişletmiştir. Gençler için bayrak, vatan, ezan gibi konularda eğitsel materyaller geliştirilecek. Gençlik çalışmaları, müftülükler tarafından yürütülecek. Diyanet tarafından çalışma programları hazırlanacak. Geçmişte yaşanılan haksızlıklardan yola çıkarak hesap soracak, dinin ve vicdanın sesi olarak bir süre sonra geleneksel değerlerin ve kurumların koruyucusu olacak, muhafazakar kültürel ve ahlaki değerler ile hareket edecek bir gençlik projesi… Elbette bu cendere Türkiye ile sınırlı değil, bu süreçte küresel boyutta da bir dizi sorun gençlik için de derinleşmeye devam etti. Dolayısıyla günümüz Türkiye gençliği, içinde yaşadığı küresel sorunlar itibariyle dünya gençliğinin bir parçası olarak da değerlendirilmelidir. Böyle bir kaos ve belirsizlik ortamında Z kuşağı bu ifadeyle milenyum sonrası doğan gençlik kesimleri kastediliyor olarak tarif edilen günümüz gençliğine dair bir parantez açılabilir. Z kuşağı diye adlandırılan kuşağın eğilimleri, yönelimleri, tercihleri ve duyguları itibariyle homojen bir görüntüden uzak olduğu söylenebilir. Dolayısıyla günümüz kuşağının siyaset, din, ideolojiler ile ilişkisindeki zayıflık ya da sorunlar bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu çerçeveyi göz önünde bulundurarak günümüz gençliğinin din ve doğa-üstü alanla kurduğu ilişkilere dair çeşitli çıkarımlar yapılabilir. Son dönemde, özelikle muhafazakar çevrelerde, Türkiye gençliğinin yaşam tarzına, dinle kurduğu ilişkiye, ibadetleri ve dini gerekleri yerine getirip getirmediğine, dindar olup olmadığına, dinsel öğretilere hakim olup olmadığına dair birçok tartışma sürüyor. O zamandan beri tartışmanın benzer yoğunlukta sürdüğünü söyleyebiliriz. Bahçeli, Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanlığının sert tepkileriyle hedef alınan çalıştayda, imam hatip öğrencilerinin dini bilgilerdeki tutarsızlıklar nedeniyle deizme kaydığı ve ders materyallerinin çocuklara uygun olmadığı tespit edilmişti. Bu ve benzeri birçok açıklama, makale ve girişim, yaşamın gerçekleriyle kendilerine dayatılan kaderci ve biat öneren dini hükümler arasındaki çelişkinin farkına varan gençlik kesimlerinin önünü kesmeye yöneliktir. Aslında muhafazakar yazarların sürdürdüğü tartışmaların gençlik ve din ilişkisi bağlamında pek çok sonuca varmayı kolaylaştırdığı söylenebilir. Neredeyse bütün anket şirketlerinin dönemsel araştırmalarının vardığı sonuçlar, Türkiye gençliği içerisinde sekülerleşmenin gittikçe artan bir ivme yakaladığını gösteriyor. Gençlik kesimlerindeki sekülerleşme dalgasının elbette belli başlı nedenleri var. Ancak bu yapıldığında, AKP iktidarı, siyasal alandaki gelişmeler, dinselleşme ve muhafazakarlaşma adımları, örgütsel stratejiler, iktidarın ideolojik hamleleri, kapitalizmin krizleri, küresel sorunlar vb. Bu bağlam unutulmadan, Türkiye gençliği içerisindeki sekülerleşmenin kimi nedenleri sorgulanabilir. Dolayısıyla gençlik içerisinde pratikte dindarlığa yüklenen siyasal anlamların ve görevlerin reddedilme zemininin güçlendiğini söyleyebiliriz. Ülke değiştirme derdi olmadan maddi refah, yoksullaşma kaygısı olmadan yaşamak, işsizlik kaygısı olmadan çalışmak, kira kaygısı olmadan barınmak, hesap ödeme kaygısı olmadan yemek yemek vb. Özellikle metropollerde kent yaşamının doğası içerisinde günlük yaşamın kültürel ve ahlaki referansları dolaylı olarak farklılaşıyor. Hayatın hızı, bilgiye erişimin ve iletişimin kolay olması dogmatik inanç dayatmasının gücünü sınırlandırıyor. Dolayısıyla devasa küresel sorunların baş gösterdiği ve alternatiflerin ufukta görünmediği bir ortamda öyle ya da böyle geleceğini kurmak zorunda hisseden bir kuşağın pratik bir fayda getirmeyecek her şeyi inanç sistemleri dahil acımasızca sorguladığı bir dönemden geçmesi de şaşırtıcı değil. Dini sembollerin, değerlerin, ahlaki referansların ve dinselleşmenin siyasal alandaki etkisinin artması, muhafazakar gençlik kesimlerinde bile tek başına yeterli motivasyon sağlamıyor. Günlük yaşamın reel problemleri, umutsuzluk, gelecek kaygısı, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik sorunlar, ekonomik kriz ve yoksullaşma vb. Muhafazakar gençlik kesimlerinin dışındaki kesimler açısından ise bu hamleler doğrudan tepkinin nedenleri oluyor. Örneğin geçtiğimiz yaz Anadolu Fest ve Zeytinli Rock Festivali gibi büyük gençlik organizasyonlarının çeşitli tarikatların doğrudan hedef gösterilmesinin sonucu olarak yasaklanması, dini örgütlerin günlük yaşamda belirleyiciliğinin ve dinselleşmenin boyutlarını ifade etmesi itibariyle ciddi tepkiyle karşılanan gelişmeler olmuştu. Başörtüsünü çıkaran kadınların olumlu tepkilerle karşılanması, özgürleşme ortamlarına dair peki çok tartışmaya neden olmuştu.
Son zamanlarda Z kuşağı diye adlandırılan gençlik kuşağının içine doğduğu yerel ve küresel manzaraya ilişkin bir çerçeve çizilecektir. Bazıları Erdoğan'a "ikinci peygamber" dedi. Bu artık gelinen son noktadır. Almanya'da araçlı saldırgan şoku. Faiz için "çağın gereğidir" denilerek koca millet faiz batağına sokuldu? Kuran kursu çalışanı
Artık Yeter! Lanzarote Sözleşmesi hayata geçirilsin
Dahası, dosyaya giren çocuk sayısı Ancak 45 çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiaları var. Dolayısıyla AKP'nin veya bu hükümetin yapmaya çalıştığı bütün bu. 1. AKP Hükümeti dindar nesil yetiştireceğim derken eğitim sistemindeki yarattıkları kara delikle ve yok ettikleri ekonominin sonucu olarak ülkemizi uyuşturucu. Savcılığın ve mahkemenin olayın üstüne. Önem. İnançlara kimliklere ve cinsel yönelimlere bakışta olumlu değişimler var. Evlilik ve dindar kadına yönelik. Bu araştırmanın amacı, evlilik süreci içerisinde dindar kadının eşi tarafından nasıl algılandığını araştırmaktır.Eğitimden adalete, her alanda toplumun sosyolojisini değiştirip her gün düşmanlık tohumu ekenlere karşı direnmez isek her şey çok daha vahim olacak. Başta sorduğum soruya tekrar dönmek istiyorum. E-Gazete abonelik. Erkek çocuğa tecavüz Süleymancı Hamidiye Yurdu Suriyelilerin geri dönüşü zor! Yermuk'teki köylere girdiler. Cennet vaadiyle çiftlerle, erkek ve kadınla ilişki Gençlik kesimlerindeki sekülerleşme dalgasının elbette belli başlı nedenleri var. Her biri ayrı bir yazı konusu olan bu adli olaylar içerisinde son günlerde en çok gözümüze, çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri çarpıyor. Bununla birlikte eğitim, AKP iktidarı için en kritik alanlardan biri olmuştur ve iktidara gelir gelmez pek çok yönden eğitimde muhafazakârlaşma uygulamalarına girişmiştir. Çeşitli şuralar, reformlar, vizyon belgeleri ile öne çıkan dinselleşme ivmesi gittikçe eğitim kurumlarını sarmıştır. Diyanet, tarihte ahlakın ilk kalkış noktasını bozdu, aksı değiştirdi. Bu çerçeveyi göz önünde bulundurarak günümüz gençliğinin din ve doğa-üstü alanla kurduğu ilişkilere dair çeşitli çıkarımlar yapılabilir. Ender Şiar Argın Türkiye gençliğinin eğilimleri, siyasal tercihleri, ideolojik yönelimleri, nitelikleri ya da olmayan özellikleri üzerine tartışmalar son dönemde iyice yaygınlaştı. Kuran kursu imamı Türk toplumunun genel ahlak değerleri, referansını Kur'an'dan ve sevgili Peygamberimizden alan bir birikimle oluştu. Kız öğrenciyle ilişki Beyaz yakalılar ve orta sınıflar. Modern topluma ilişkin her türlü sorun ekonomi-politik zeminde, sınıflar mücadelesinin alanında ele alınmadığında, ortaya yarım yamalak ve gerçeklikle ilgisi sınırlı olan çatışmaların, gerilimlerin ve tarafların çıkması da mümkündür. Kuran kursunda çocuklara taciz Kız öğrenciye taciz Kuran kursu kız öğrencilerini taciz Yok olan bir şeyi tekrar yerine koymak bir daha mümkün olmayabilir. AKP İktidarının. Kuran kursunda 4 erkek çocuğa tecavüz. Muhafazakar yazarların da dahil olduğu tartışma gençliğin dinle kurduğu ya da kurmadığı ilişki temelinde yoğunluklu biçimde sürüyor.